22 Eylül 2011 Perşembe

mektup



ilk gençlik yıllarımı hatırlatıyor mektuplar.. ankara'nın karlı günlerinde saltanat kurduğum ranzamda müzik dinlerken yazılan mektuplarımı ve neredeyse her hafta dolu olan posta kutuma bırakılan mektupları. hala durur çoğu zarfları ile birlikte.


klavye ile çok haşır neşir olduğumdan mıdır nedir el yazım çok kötü olmuş, mektup yazarken fark ettim. uzun aradan sonra iki mektup yazdım biri x olan diğeri y olan iki kişiye. uzuuun bir bekleyişten sonra her ikisinden de cevap gelmedi.


içerikle, kimisine uygun gelmeyen fotoğrafı, sırf sol üst köşesinde asılı olan tabela için koydum. ne yazık ki bazı şeylerin tamiri olmuyor.


bence mektup "merhaba, nasılsın?" demenin çok fazla zahmetli ve incelikli hali. bu nedenle incelikli bir yanıtı hak ettiğini düşünüyorum genel anlamda. yanıtı gelmeyen mektuplara gelince de artık üzerinde fazlaca düşünmeye de gerek yok.


fotoğrafın sol üst köşesindeki tabelanın aksine benim sol üst köşem tamir olmayacak bu konuda. yazıyorum, rahatlıyorum ve bu konuyu kapatıyorum.



*fotoğraf, onur pehlivan




2 yorum:

Hektor dedi ki...

Mektup kültürel bir nesnedir. Ağırlığı da fazladır. Mektup, mektubu alan kişiden daha ağırsa kesinlikle açıp okuyamamıştır. Sırf bu yüzden size yanıt gelmiyordur. Yoksa yazınızın güzel olmadığı sebep değildir.

derya dedi ki...

bazı yorumları yeni görüyorum. yıllaaaar sonra. çok ayıp putuheba yaaa