11 Ocak 2024 Perşembe

putupessa

*

fırtınalı denizlere tutsak bir denizkızının 

büyüleyici pullarına rağmen

 kalbi yosunla kaplanmıştır!

*



bugün putuheba'dan çok uzak; bir denizkızına çok yakınken ruhum, marpessa'nın hikayesi denk geldi.

''yunan mitolojisine göre savaş tanrısı ares’in torunu ve aitolia kralı euenos ve alcippe'nin güzelliğiyle ünlü kızıdır. euenus kızına çok sahip çıkar ve hayatı boyunca onun yanında kalmasını ister, kızını herhangi bir prens ya da başka bir adamla evlendirmek istemez.   

marpessa’nın bu dillere destan güzelliği günün birinde idas’ın kulaklarına gider. idas, messinialıdır. aphareus ile arene’nin biricik oğullarıdır. balıkçılık yaparak aile bütçesine katkıda bulunan  fakir bir aile çocuğudur. delikanlılık çağındadır. marpessa ne kadar güzel ise o da o kadar yakışıklıdır. yakışıklılığıyla genç kızları büyüleyen idas ile birlikte olma hayaliyle yanıp tutuşan onlarca genç kız vardır. ancak İdas, onlara hiç aldırış etmez. tam bu sırada güzelliği dillerde dolaşan marpessa’nın adını duyar. 

günün birinde bir rastlantı sonucu marpessa ile karşılaşır. ikisi de karşılaştıkları andan itibaren birbirlerine âşık olurlar. o günden sonra gizli gizli buluşmaya başlarlar. ikisi de evlenmeyi düşünür. ama marpessa bir kralın kızıdır. oysa idas fakir bir balıkçının oğludur. idas’ın, marpessa’yı babasından istemesi mümkün değildir. bu mümkün olmadığı için iki âşık kaçmaya karar verirler. ve idas, marpessa’yı kaçırıp akdeniz kıyısındaki mağaranın  (günümüzdeki taşucu’nda) birine götürür ve orada yaşamaya başlarlar. dünyalar güzeli kızının fakir bir ailenin oğluyla kaçtığını duyan babası, üzüntüsünden intihar eder.

marpessa’nın âşıklarından biri olan  tanrı  apollon bu olayı duyunca çok kızar. tanrı apollon ile idas arasında amansız bir kavga başlar.  mücadele  saatlerce sürer. şafaktan gün batımına kadar iki adam aşkları için savaşır durur.  mücadele sert ve acımasızdır. saatler sonra bile  iki rakip hala eşittir. kılıçlarının sert sesleri olympus'a kadar duyulur ve diğer tanrılar için can sıkıcı olmaya başlar. işte o zaman zeus bu işe yaramaz savaşa müdahale etmeye ve durdurmaya karar verir. sonuçta araya giren zeus, seçimi marpessa’ya bırakır. 

marpessa, her iki adama bakar; bir tarafta, gördüğü en yakışıklı ve çekici adam olan ilahi apollon vardır.  apollo ona istediği her şeyi verebilir: şan, güç ve birçok hediye. ancak apollo, yaşlanmayan bir tanrıdır ve bu nedenle doğası gereği sadakatsizdir. marpessa yaşlanıp güzelliğini kaybedecek olsa bile, tüm hayatı boyunca onun yanında kalacağına güvenmez. diğer  yanda ise idas vardır.  her yerinde bir savaşçının gaddarlığı vardır ve sert yaşamayı öğrenmiştir. yine de onu seviyordur ve aşkını defalarca kanıtlamıştır. marpessa, idas’la  hayatın ölümlü ve basit olacağını ama en azından hayatı boyunca kararlı, sadık bir ilişkisi olacağını düşünür.  marpessa hemen kararını verir. apollo'yu geri çevirir ve kocası olarak idas'ı seçer. 

apollo, savaş alanından yenik bir şekilde çıkar ve  intikam almak ve  marpessa’yı cezalandırması için ikizi artemis’i görevlendirir. İki genç aşığın yaşadığı mağaraya giden artemis, onları sevişirken yakalar. marpessa’yı hemen bir taşa dönüştürür. idas’ı görünce onun yakışıklılığı karşısında kendinden geçer. günün birinde onunla birlikte olmayı düşündüğü için olmalı ki idas’a dokunmaz. sevgilisinin taşa dönüştürülen bedenine sarılan idas, yemeden içmeden günlerce ağlar, durur. öylesine çok ağlar ki gözlerinden bir nehir oluşturacak kadar gözyaşı dökülür. sonra iki elini gökyüzüne doğru açıp isyan edercesine; "ey yerin, göğün yaratıcısı, bütün insanların ve canlıların tanrısı! ey tanrıların tanrısı zeus! benim bedenimi de taş haline dönüştür." diye yakarır, zeus’a. bu içten feryadı ve dileği duyan tanrıların tanrısı zeus, idas'ın bedenini de taşa dönüştürür.''

    gerçek aşk başlı başına zenginliktir, diğerlerine ihtiyaç duymaz.


alıntı: BIR DENIZ KIZI EFSANESI; MARPESSA - Tarih | Altınrota (altinrota.org)