dünya çapında çok okunan ve çok sevilen bu kitabın yazarı saint exupéry, kitabı yazdıktan altı yıl sonra le petit prince adlı bir uçakla keşif uçuşu yaparken
basit bir çocuk kitabı gibi görünen ama aslında yaşam, sevgi ve aşk hakkında derin anlamlar içeren küçük prens'te bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır.
kitapta küçük prens'in yaşadığı asteroidi (B612) bulan bir türk astronomdur. hatta bu astronom
benim okuduğum kitapta sansür yoktu ki “diktatör” tanımlaması benim de dikkatimi çekmişti. doğruluk payı olmadığı için üzerinde bile durmadım “diktatör” sözcüğünün. 1943 yılında fransız bir yazarın büyük önder mustafa kemal için kullandığı tanımlamadan ziyade insanların ön yargıları ve bu konudaki tutumları ilgimi çekmişti.
günümüzde ise büyük ata’sını yerden yere vuran, o’nu eşsiz eserlerine burun kıvırıp, cumhuriyet’i yıpratmayan ve de aynı zamanda türk olduğunu söyleyen kimselerin söylemlerine tanık oldukça aklımdan iki düşünce geçiyor. ilki fransız yazar, atatürk’ün “diktatör” olduğunu düşünüyorsa bizim büyük atamız’ı iyi anlatamadığımızı ve sahip çıkamadığımızı düşünüyorum. sadece bu kitabını ile tanıdığım yazarın bu cümlesinde nedense kasıt aramıyorum. ikincisi ise bu topraklarda yetiştiği halde, dahi lider mustafa kemal’in olanaksız koşullarda yarattığı kurtuluş ve bağımsızlık savaşına saygı duymayarak, hiçe sayan kimselerin düpedüz nankör olduğunu düşünüyorum. işte bu kimselerde kastın yanında da ard niyetli olduklarını düşünüyorum.
ve de bu kadar sevilen bir kitaptaki bu “diktatör” sözcüğünün düzeltilmesi için kültür ve turizm bakanlığı’nın ya da ilgili makamların bir şey yapıp yapmadığını merak ediyorum. 100 temel eser listesi’nden çıkarmaktansa fransız yayınevi ya da yazarın mirasçıları ile görüşülebilirdi şeklinde çözüm önerileri geçiyor aklımdan. konunun uzmanı değilim, açıkçası neler yapılabilir merak ediyorum.
*bilgiler vikipedi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder