9 Nisan 2008 Çarşamba

bahar rüzgarı, seni bekliyorum


hava kapalı, öğle arası molası.. pencerenin camına yaslanmış sokağı gözlemliyorum. zamanın bir az daha yavaş geçtiği yer Kiraz. çocukluğum, öğrencilik günlerim gözümün önünden geçti. saklambaç oynadığım sokaklar. buz gibi suların aktığı tulumbalar..neyini seviyorum ki buranın? yanıtı ise yok!

leylaklar açtı, eflatun mor ve etkili leylak kokusu.. bahar geldi. kısa kollu giyilecek, ilkbahar rüzgarı t-shirtümden içeri sızıp tenime dokunacak. bir tur atıp, baharın gelişini tüm tazeliği ile hissettirecek. ürpereceğim. Bu duyguya bayılıyorum. rüzgarın beni bu şekilde karşılaması bana heyecan veriyor. zamanı geldi, hadi artık erteleme düşlerini, takıl peşime dercesine.. kışkırtıcı bir daveti var rüzgarın. hani kansam şu rüzgar hazretlerine, kestiremiyorum ki bahar yolculuğunun nerede son bulacağını..bir gün takılıp gideceğim peşine ki bu çok aşikar.

doğanın tüm tazeliğini içime çekiyor, yeşilin tonları ile gözlerimi dinlendiriyorum. kiraz- ödemiş arası yolculuk etmeyi bu yüzden çok seviyorum, susuyor; düşlüyor, düşünüyorum.. en çok da gülümsüyorum :) hücrelerime işliyor yeşilin kimi zaman mahsun kimi zaman şımarık tonları.

şefkatli doğa ana; içimi ısıtıyorsun, bedenimi tazeliyor, gözlerimi şımartıyor, umut dolduruyorsun yüreğimi. neşeleniyor, yaramazlaşıyor, kendime ansızın yaklaşıyor, ansızın uzaklaşırken dingince karışıyor ruhum bedenime, beynim düşlerime. eşsiz tınılar yükseliyor bana ait tüm yüzeyden. gökkuşağının altından geçerken minicik bir kız oluyorum. nefesimi tutuyorum. dileğim aklımda.


bahar rüzgarı, kaldırıma oturmuş seni bekliyorum.

1 yorum:

Omega Cruel dedi ki...

Ya yuppikinecim. ben buraya ozene bezene yazmıstım. yazmamısmıyım yoksa sildin mi ha?